Hikayemiz

Eski Ben, Senin Gibi Biriydi 👋
Sen de mi oradasın? Tinder’da saatlerce sağa kaydırıp hiçbir sonuç alamayan, bir mesajla sohbet açmaya çalışıp cevap bile alamayan adam… Kendine güvenin, her "görmezden gelinen" eşleşmeyle biraz daha yok oluyor, değil mi?

Kardeşim, seni anlıyorum. Çünkü ben de oradaydım. Fark edilmeyen, çabalayan ama hep eli boş dönen o adamdım. Dipsiz bir kuyunun tam ortasında.

Ama bir gün, dedim ki: Bu iş böyle gitmez.
Oturup düşündüm. "Neden olmuyor? Nerede hata yapıyorum?" diye sordum kendime. Ve sonra başladım araştırmaya. Makaleler okudum, forumlara daldım, insan psikolojisini inceledim. Derken fark ettim: Tinder bir oyun. Ve bu oyunun kuralları var.

O kuralları çözmeye başladım.
Herkesin bir sıralaması olduğunu öğrendim. Acı gerçekle yüzleştim: Ben o sıralamanın en dibindeydim. Ama işte burada, çoğu insan pes eder. Ben mi? Devam ettim. Tinder’ın algoritmasını çözdüm. Evet, şaka değil. O algoritmayı anlamaya başladım ve küçük bir açık buldum.

Sonuç mu?
Bam! Telefonum eşleşme bildirimleriyle dolmaya başladı. Sohbetler akıcı hale geldi, eşleşmeler ardı ardına geldi. Ama bundan daha önemlisi, o kaybettiğim özgüvenimi geri kazandım. Artık sadece Tinder’da değil, hayatta da farklı biriyim.

Şimdi sıra sende.
Bu değişim senin için de mümkün. Bak, söylüyorum:

24 saat içinde fark edilmeye başlayacaksın.
Kendine olan güvenin yükselmeye başlayacak.
Gerçek eşleşmeler, eğlenceli sohbetler seni bekleyecek.
Aynaya baktığında, "İşte bu!" diyeceksin.
Unutma, kardeşim: Ben de senin geçtiğin yollardan geçtim. Ama bir karar verdim. O karar her şeyi değiştirdi. Şimdi sıra sende. Artık bekleme. Kenarda oturup izleyen değil, bu oyunun bir parçası olan adam ol.

Hazırsan, başlayalım. Seni bekliyorum.